Haftalardır kaçtığım tek bir soru var. ''Kemal amca nasıl?''
Verebilecek bir cevabımın olmayışı ve o soru sorulduğu andan 3 saniye sonra boğazımın düğümlenip hiçbir şey diyemeden sadece gülümsemem! evet bu soru her sorulduğunda ciğerlerimin parçalara ayrıldığını hissediyorum.
Onun iyi olduğunu biliyorum aslında bulutlarda olduğunu ve sürekli bizi izlediğini çok iyi biliyorum.
Bugün onsuz geçen 62. gün.
1488. saat.
:Her zamanki hayattan farklı bu 62 gün.
Sensiz yani başsız.
Bu özlem bir gün geçecek mi?
Bunu yapabilecek miyim kendime?
Hayır seni hep hissedicem seni hep özleyeceğim Kemal Tesbihçi
Sen benim kahramanımsın.
Sen benim kalbimin en büyük yerine sahip tek insansın.
Resimlerin sıra sıra dizili;beraber güldüğümüz,hayata beraber sarıldığımız resimlerimiz.
Sen gittin gideli gülmem de değişti ağlamam da.
Ağlanacak tek şey,yokluğun.
Mutsuz olduğumda sesini duymaya çalışıyorum bence başarıyorum da bana her zaman ki gibi ''naber elif' yaa'' diye neşe dolu sesinle bağırıyorsun evet o an mutsuzum diyemiyorum senin sesini hissedince iyi oluyorum çünkü.
Sözlerin bir bir aklımda. ''Ya elif bak işte böyle.'',''kum gitti sel kaldı'',''Herkes bir çalışıyorsa sen iki çalış kızım,kimseye aşağıdan bakma kimseninde aşağısında olma'' daha bir sürü şey.
Bu arada kirazlar oldu. Her zaman yaptığımız gibi gittim ve poşetler dolusu aldım. Senin için senin ruhun için.
Sen seversin kirazı diye.
Baba her şeyi boşver de yokluğun çok zor,alışılmıyor.
Koltuğun durduğu yerde duruyor sen yoksun ama.
Radyonu hiç çalmadık sen gittin gideli,tesbihin de askıda duruyor.
Her şey aynı gibi ama aslında hiçbir şey aynı değil.
En azından rahat uyu baba bu bize birazda olsun huzur verir.
Seni seviyorum asla unutma.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder