8 Aralık 2010 Çarşamba
otobüste bayılmadığım kalmıştı onu da dün yaptım daha ne isterim ki?
çok uzun süre olmadı ama ben yine de yazıcam.Dün taksimden beşiktaşa gitmek için hep olduğu gibi 42lerden birine binmiştim ama bu her zaman ki rutin hayattan biraz farklıydı ama öncelik htden 54 HTden başlayalım anlatmaya sabah kalktım zaten uyanamamışım daha bir sürü derdim var hangi biriyle uğraşim hayal kırıklıkları isyanlar umudunun bitme durumu pişmanlıklar filan derken annem ben hazırlanırken gece olan bir olayı anlattı bana ve ben aşırı derecede sinirlendim yani o an sinirlendiğim kişiyi görsem sıkıcam boğazını o mezara ben hapse hayat bu arkideş dicem çekili vericem köşeme her neyse çıktım evden ben bu hırsla sinirle zaten otobüsü kaçırıcam korkusu sarmış 4 1 yanıma en sonunda duraga gittim 54 HT denilen tıklım tıkışık otobüs geldi bindim akbilimi bastım arkalara doğru ilermeye ÇALIŞTIM.aşırı derecede parfüm sıkmış bir bayan vardı önümde mide bulandırıcı bir koku hiç abartmıyorum camlar kapalı herkes nefes nefese otobüse bu iğrenç koku hakimken o da yetmedi bir ilerki duraktaa bir amca bindi ki binmez olaydı veya ben inmiş olaydım keşke o derece 2 metre ilerimde olduğu halde sigara dumanına bastırılmış 219851324 yıl orada yaşamış ve günümüze henüz yeni gelmiş dersiniz.25 dakika nasıl geçti inanırmısınız gece bile kesmedi o derece gece dinlerken midem bulandı son derece durum vahim yani taksime geldik allaha şükür ileriye doğru ilerledik burcu ve hacerle ama benim nefes alışım komedi durumu resmen dışarıdan gören biri derki olm hastamı bu kız neyse gittik duraga bindik otobüse hiç bir yer yoktu oturucak off dedik geçtilk en arkaya bide halk otobüsü düşünün nasıl bir iğrençlik beşiktaş inönü stadına kadar iyiydim veya iyi olduğumu düşünüyordum ki öyle değilMİŞ stattan aşşagı o yokuştan inerken bir midem bulandı kusucam kesin yani burcuya dedim ben dolmabahçede inicem midem bulanıyo diye o da eyvallah dedi ve sonra yüzüme soğuk birşeyler geldi böyle kanımı sanki çektiler gözüme perde çektiler benim film orada koptu tabi arkamda taze itülü genç yanımda burcu hacer ve bir halk otobüsü gerisini bana anlatılanlara göre anlatıcam ben otobüste bayılmışım aslında ellerimi demire öyle bir kenetlemişim ki açamamışlar elimi gözlerim açıkmış şuurum yerinde değil tabi kafayı tak diye en arka kapının camına vurmuşum dizler kırılmış itülü genç beni tutmaya çalışmış hacer tokatlamış burcu kolanya dökmüş filan bi kadın yer vermiş ben bunları bilmiyorum tabi gözümü bir açtım beşiktaş sanatgalerisinin duvarında sağımda solumda hacer burcu filan bana bakıyolar ürkmüş gözlerle elif elif diyolar cevap veremiyorum mal gibi kalmışım yani orada sonra yavaş yavaş kendime geldim sağımdaki hacer solumdaki burcuydu sorular soruyolardı bana ben konuşamıyorum tabi 5 dk geçti bilincim yerine geldi
lan ne oldu neden burada indik diyorum burcuya burcu ne oldu elif bişeyin mi var eve getirelim mi diye sorulasr soruyorum içim den de ben allahalla burda niye indik ben niye yerdeyim gibi şeyler geçiriyorum sonra öğrendim ki ben bayılmışım otobüste şuurum gitmiş kafam akşamdan kalma gibi bom bam bum sesleri melodi yapmış ritim tutuyorlar kafamda öyle böyle derken gittik dershaneye kalem tutucam tutamıyorum dersi dinlicem dinleyemiyorum dedim ben eve gidiyorum arkadaşlar yok mok desede gittim eve yolda da düşünüyorum lan yine bayılırsam ya bana bişi yaparlarsa lan çantamda da şu kadar para var lan gece konserine de gidemem he hayatım kararır zaten daha bay X'ede kavuşamadım olm allahım bayılmim nolur gibi şeyler düşünüyorum yolda =) neyse sağ salim geldim eve abim dedi neden erken geldin anlattım olayı bir azar işittim ki sorma gitsin sanki bilerek bayıldım neymiş zayıflama uğruna yemek yemiyormuşum filan filan hadi len benim yediğim yemegi sen yesen ölürsün diyesim geliyo bazen halamda aynı terhane ye ballı süt iç öyle yap bak bi daha olur aman kızım annem öyle herkes öyle yeter lan dicem en sonunda 18 kilo veren benim onlara ne oluyosa artık şimdi gelelim asıl konuya gerçekten kötü bir duygu bayılmak aslında iyi bir duyguda olabilir bilemiyorum arada sırada bayısım var hobi niyetine bayılıcam bundan sonra bu kadar dedikodu yeter hadi son olarak bay X özledim seni amin iyi geceler...
6 Aralık 2010 Pazartesi
beden dili öğreniyorum?
Beden dili öğrenmeye karar verdim bay X için bu bilgiler bana lazım, bana bakarken neler yaptığı önemliydi ama şimdi daha çok önemli olucak her hareketinden birşeyler çıkarmak istediğim bay X artık kaçamıcak duygularını belki beden diliyle bana gösterir kim bilir?
Çok heycanlıyım bana karşı yaptığı herşeyi anı anına hatırlıyorum sarılmaları,bakışları,el hareketleri,bacak hareketleri,bakışlarını kaçırması herşeyi belleğime kaydettim çünkü onlarla yaşamasını öğrendim o bilgiler olmadan yaşamam mümkün mü ?
Varanlar!
Açık avuç gerçek, dürüstlük, sadakat ve teslimiyetle bağdaştırılmıştır. varan1
Kafa bir yana doğru eğildiğinde;bu kişinin anlatılan konu ile ilgilenmeye başladığı anlamına gelir. varan 2
Saçını düzeltme, karşısında ki insanın onu beğenmesini istemesi anlamına gelir. varan 3
Sırt sıvazlamak onay,destek ve güvenin simgesi anlamına gelir.
ve son olarak..
“Vücut dilini bilmek ve uygulamak insanları avantajlı konuma getirir”
4 Aralık 2010 Cumartesi
C-P/(S)-D-E/C-W
3 Aralık 2010 Cuma
(just) I'm all alone
Nerde duracağımı kestiremez oldum.Yaşadıklarımdan her zaman bir sonuç mu çıkarmalıyım bilemiyorum...
Kendimi bazen o kadar zayıf hissediyorum ki en küçük esintide kırılıp yok olacağımı düşünüyorum.Bazen canım acıyor yaptıklarım değdi mi? diye kendime sorular soruyorum sürekli cevaplar hep aynı bilinmezlik içinde kalıyor hani matematikte sıfıra çarparsın da kalan yine sıfırdır ya o derece
Aliye böyle yapmasaydım böyle olur muydu?
Mehmete böyle demeseydim böyle olur mu?
Ayşeye böyle davranmasaydım böyle olur muydu?
Acaba onların değerlerinden fazla mı değer verdim herkese,bana verilen değerleri tartıp neden hiç o kişiyi ona göre değerlendirmedim.
Bazı konular için yırtınmama değdi mi? elimde ne var şimdi o kadar uğraştan sonra bana verilen hak bu kadar mıydı?
Artık bu soruları ciddi ciddi düşünüyorum.
Bir çizgi çizsinler istiyorum ona göre bende çizginin neresinde olacağıma karar verim (-|-)
Yoruluyorum artık aa bu kırıldı haksızsın elif suçusun elif alttan al elif demekten bıktım.
Evet çok iyi bir insan değilim belki ama çokta kötü değilim bunu biliyorum şimdi yaşadıklarımdan ya bir anlam çıkarıcam yada hiç bir şey yokmuş gibi yalanlarla kendimi kandırarak yola devam edicem.
2 ucu da beni uçuruma sürüklese de birinden birini seçmeliyim artık ya sağdan gidicem ya soldan yada tam karşıdan başka alternatif yok!
http://fizy.com/#s/13nt9t
27 Kasım 2010 Cumartesi
karmaşıkruhhallerikendimce
İnsanı değiştiren çok faktör vardır sabah o kabus gibi rüyadan uyandıktan sonra moralim bozuktu, üstüne üstlük yaşanmış olaylar beni çok etkilemişti üzülmüştüm çokça... bugün berbat bir rüyadan sonra berbat bir blök yazma isteği vardı içimde ama şimdi çok mutluyum deliler gibi, sevdiğim adam namuslu filan,nasıl hoş bir durum =) bu her kıza sarkmıyor demektir.nasıl edepli bir pandadır o yarabbim ona böyle köpek gibi bağlıyım öl desin ölim o derece bu arada seviyorum bazı X siteleri X site dedim diye kötü bir şey anlamayın he gayet edepli gayet mükemmel gayet namuslu bir site gerçekten genel izleyici logosu olur ya o türden bir site iyice saçmaladım neyse genel olarak kocam namuslu bir insan namus timsali iyi insan filan
YAZDIĞIM EN SAÇMA BLOK OLDU AMA OLSUN.
25 Kasım 2010 Perşembe
20 Kasım 2010 Cumartesi
I miss you
Özledim onu çok özledim deliler gibi her şeyini
Saçını
Başını
Gözlerini
Hafif kavisli çukurunu
Bacaklarını
Gülüşünü
Sesini
Bakışlarını
Dokunuşunu
herşeyi ama herşeyini çok özledim.
Sensiz nefes alamazken ölüyüm.Hatta ölüden de beterim sevgilim...
http://fizy.com/#s/1agr7t AŞK GERİ GELİR SEVGİLİM
13 Kasım 2010 Cumartesi
12 Kasım 2010 Cuma
11 Kasım 2010 Perşembe
wh?
Uzun süredir yazmıyorum.Nedenini bilmediğim bir şey yazı yazmamı engelliyor ne kadar çok istesemde olmuyor.
Cümlelerim tıkanıyor,beynimdeki onca söz nereye gidiyordu?Zamanla ya ben körleşiyordum yada fikirler...
O kadar çok şey var ki aslında anlatılacak üstünde durulacak bir çok konu...
Bir yerden başlamak gerek ve ben nereden başlayacağımı biliyorum,bir insanın neden birden fazla benzeri olabilir ki sevdiğini sınamak için mi?
yoksa akıl kartıştırmak için mi evet sevdiğim adamın bir ikizi var resmen ona her baktıkça gözümün önüne sevdiğim herif geliyor bana
her Elifçim dediğinde sus demek istiyorum.Korkuyorum gerçekten yıllarca dua edip tanrım onun aşkını içimden alma diye yalvarırken
ya hedef şaşarsa ya ona yönelirsem diye gerçekten korkuyorum.Bakmıyorum o ikize demek isterdim ama bakıyorum hemde
sanki oymuş gibi bakıyorum gerçi sanırım sevdiğim insanla yanyana iken bakamadığım için sanırım onu kullanıyorum
aynı kurbaga gözler aynı tatlılık aynı sıfat ama ruhu o değil biliyorum onun ruhu bam başka kimse sevdiğim adam kadar mükemmel bir
ruha sahip olamaz neyse gelelim sevdiğim adamın şuan ki durumuna yalnız bildiğin yalnız mutsuz,kadınsız aslında her ne kadar onun için
üzülsemde bir yanım nasıl mutlu oluyor anlatamam eveet yaşasın evet o yalnız ve mutlu diye kendimi kandırıyorum ve ona
çok ama çok yakın hissediyorum kendimi,beni takması da ayrı hoşuma gidiyor ne bileyim beni önemsemesi beni delilker gibi mutlu
ediyor o benimMİŞ gibi sahipleniyorum o ben,ben o işte böyle evet onu belki benden çok seven biri vardır ama şimdi çevresinde değil o
biliyorum ve ben onun için canımı vermeye hazırken herkesin yapacağı bir şey olduğunu da düşünmüyorum...
sevmek aşık olmak bir yana dursun.
Hayat çok zor ve karışık örnek vermem gerekirse bir otobüsün içinde nereye gittiğini bilmeden ne yaptığının farkında olmadan
100 km hızla geçiyorken hayatın çevrenden sen sadece bakıyorsun ve müzik dinliyorsun...
7 Ekim 2010 Perşembe
so
Uzun zamandır içimdekileri dökemiyorum.İçimde bir şey var beni yiyen bitiren sanki kalbimi almışlar ve benden uzak bir yere hapis etmişler gibi Sevdiğim adamı mutsuz görünce gerçekten çok üzülüyorum ve otomatikman bende de mutsuzluk hormonları yayılıyor bilmiyorum neden ama sevdiğim adam yalnız ve mutsuz onu ben mutlu edebilir miyim diye düşündüğümde aslında denemek lazım diyorum kendime.O eğer başka biriyle mutlu olucaksa ben razıyım 2.olmaya o mutlu olsun yeter ki ben ona onu mutlu edecek biri bulurum kendimi kahrederim ama yinede bulurum yeter ki o herif mutlu olsun o mutlu olursa bende mutlu olurum tanrım lütfen o mutlu olsun onu yalnızlıktan kurtar tanrım o yalnızken çok mutsuz ve benim içim kan ağlasın ama o başka biriyle (ama onu mutlu edecek biri olmalı) birlikte olmalı dün kıza çok değişik bakıyordu ve çok kıskandım kıza çok ama çok değişik bakıyordu o bakışları sadece eski sevgilisine bakarken gördüm o kadından hoşlandı yemin edebilirim veya yalnızlıktan kurtulmak için öyle baktı ama ya o kadın onu hak etmezse o mükemmel sonuçta Allahım ne olur onunla olim onun için canımı verim filan ama benim onu köpek gibi sevdiğimi bilsin günlerdir ailemle sürtüşme içindeyim bir somurtuyorum görseniz sanki düşmanlarım ama istesemde bakıp gülemiyorum onlara ama o adam çıkınca gülüyorum ve mutlu oluyorum yani yıllarca beraber olduğum ailem bana bişi ifade etmezken o benim ruhuma ruh katıyo resmen onu gördüğüm her an içimde bir mutluluk oluyor o beni mutlu eden tek şey olmuş çıkmış herkese susuyorum ses çıkarmıyorum susarak en büyük cezayı aileme verirken onunla saatlerce konuşmak istiyorum saçlarından girip onu keşfetmek istiyorum sanki hiç girilmemiş bir ormana girmek istiyorum önüme ne çıkacagını bilmeden korkusuzca onun sevdiği sevgilisi olmak istiyorum beni deli gibi sevmesin benim delice sevgim ikimize yeter o mutlu olur bende mutlu olurum artık onun gözlerine utanmadan bakmak istiyorum evet çok güzel biri değilim evet belki çok temiz değilim bugune kadar yaptığım hatalardan dönmüş olabilirim ama o benim babam olsun istiyorum o benim sevgilim abim olsun istiyorum o benim hayatım olsun o benim ailem olsun gerçekten hiç kimseye hissetmiyorum evet bunu yine söylüyorum ÖMRÜM BOYUNCA SADECE O ADAMI SEVİCEM O EVLENSEDE İÇİM KAN AĞLASADA ONUN MUTLU OLDUĞUNU GÖRÜCEM BELKİ BEN KENDİMİ KAYBEDİCEM O BAŞKA BİR KADINA SARILIP UYURKEN EVET BELKİ YILLARCA DEPRESYON İLACI KULLANICAM VE EN SONUNDA ÖLÜCEM AMA YİNEDE ONU SEVİCEM.Onu öyle çok seviyorum ki tarifi olmayan bir sevgi bu tarifsiz en saf sevgimle seviyorum...
3 Ekim 2010 Pazar
28 Eylül 2010 Salı
gülşah bana bilmediğim mim göndermiş =)
Aslında utandım.gülşahın beni düşünmesi bana yollaması çok hoşuma gitti.cevaplamaya hazırım =)
Hangi işleri yarım bırakırsın ya da bıraktığın neler var?
Genellikle yemek yaparım ama hep yarım bırakırım yemeği yapar ortalığı toplama işlemini hep yarım bırakırım sıkılırım.
Yakın zamanda kaybettiğin biri var mı?
Eniştem ve kedim...(onları gerçekten çok özlüyorum.)
En ağır bulduğun, sana dokunan bir yemek var mı?
Var mesela şu et yemekleri çok ağır gelir bana eti pek sevemeyen bi insan için hem yağlı hem et çok ağır geliyor.
Hangi işleri yarım bırakırsın ya da bıraktığın neler var?
Genellikle yemek yaparım ama hep yarım bırakırım yemeği yapar ortalığı toplama işlemini hep yarım bırakırım sıkılırım.
Yakın zamanda kaybettiğin biri var mı?
Eniştem ve kedim...(onları gerçekten çok özlüyorum.)
En ağır bulduğun, sana dokunan bir yemek var mı?
Var mesela şu et yemekleri çok ağır gelir bana eti pek sevemeyen bi insan için hem yağlı hem et çok ağır geliyor.
Cinsellik ve Aşk anlamında unutamadığın biri var mı?
cinsellik anlamında yok ama aşk için unutamadığım unutmak isteyip her defasında sıkı sıkıya tutunduğum biri var evet.
Çocukken sevdiğin çizgi filmler?
Şeker kız Cany bana aşkı o öğretti.
Blog tutmaya ne zaman başladın, kim vesile oldu ?
yazı yazmayı çok sevdiğim için başladım ilk önce ama sonra sevdiğim adama indexli yazılar yazmaya başladım
Çok paran olursa ne yaparsın?
Sevdiğim herifin karşısına geçer buradan kaçalım mı derim.Hayır derse zorla tutar kaçırırım.
işte böyle kalpler kelebekler bu mimi yollayan kişiyle olsun...
27 Eylül 2010 Pazartesi
26 Eylül 2010 Pazar
peki öyleyse...
Canım öyle çok acıyor ki söylediğin sözler bugün beni öldürdü.Her defasında ölüp dirilmekten bıktım ben ya beni tamamen öldür yada tamamen dirilt.Ben hiç bir art niyet taşımazken senin böyle olduğunu düşünmen beni kahretti.Beni bunca yıl tanımamış olman canımı fazlasıyla yaktı.Ben ki senin için hayatımdan vazgeçtim...
Boşuna mıydı?
hiçbir zaman senin kötülüğünü düşünmedim ben,öyle gözükmeye mi çalıştım?...
Yalan mıydı?
artık öldürdün beni gerçekten kırıla kırıla bin parçaya bölündüm.Her parçamda öldüm ben...
22 Eylül 2010 Çarşamba
20 Eylül 2010 Pazartesi
cansıkılırsaböyleseyleryazılıranlıyormusun?
Şarkılarla kavga eder oldum şu günlerde gerçekten bak çok ciddiyim şarkılarla kavga ediyorum şarkıda ki sorulara cevap veriyorum ve cevaplarına soru soruyorum galiba kafayı yiyorum inceden inceden....
Şu son zamanların moda şarkılarını sevmiyorum ben gerçekten eski eskidir her zaman onun ayrı bir yeri vardır kalp denen atan o organda mesela ben eski ama kalas telefonumdan asla ayrılmam ayrılamam yanlarında diskotek tarzı ışıkları var arkada gece stickleri var filan seviyorum lan ben o eski model telefonu sonra anne babamız aaa 18 yıldır ben kullanıyorum bunları bir yenileyim de şçyle yeni modellerinden alim diyor musunuz siz ha söyleyin bakim.Neyse gelelim eski parçalara tabi eski değil ya olsun onlar benim eskilerim İçinde saklı albümünü sevdiğim kadar başka bi albümü sevmedim ben hayatım da gerçekten o hayatımın albümüydü desem yeridir sanırım.Onun içindeki parçalarla konuşmaya başladım onlara derdimi bile anlatıyorum yani ben kronik bir vaakayım arkadaşım yakında melodilerle bile kavga edicem diye tırsıyorum hani bugün aklıma geldi yemek yerken ağlamaya başladım dedem dedi noluyo kızım ne deseydim dedeme dede beni sevdiğim herif almıyo bende o yüzden verem olup ölücem mi deseydim he öyle mi deseydim.yanlızlığımın peşinde o kadar insan var ama ben dilde değilim lan kalpteyim bok kafa dilde olanları gördük bi fark değil binlerce fark var aramızda al beni al bak valla sıyırıcam kafayı sen beni almassan londraya gidip zengin 80lik bir ingiliz bulup evlenicem o ölücek parasına ben filan yatıcam sonra seni önüme alıp sen benimsin anladın mı fiyatın ne diye çemkiricem...
nasıl bir hayal dünyam varsa böyle işte benim modam geçiyo onun modası geçmiyo son olarak o adama o bok kafaya k.o.l dan ı want'ı veya 30.s.m dan killingi oda mı olmadı l.a fuck youyu armagan ediyorum tepe tepe kullan canım cicim güzelim filan filan filan fıstık vardı lan bi aralarda neyse saçmalayan pollye merhaba demek isterseniz ben burdayım tüm saçmalıklarımla öptüm çawçağwwww bu arada ben ''ğ'' sendromu yaşıyorum birde ayol var ıığğğ çok çirkinim lan ben.
18 Eylül 2010 Cumartesi
Gökçe.Gülşah.Erdem.Esra.Can.Elif.Eren G.G.E.E.C.E.E
Gerçekten yakınımızda ki insanlara bu kadar uzakken arada kilometrelerce yol varken biz nasıl böyle olduk şaşırıyorum.Öyle güzel bulmuşuz ki birbirimizi her zaman en yakın arkadaşlarımıza verdiğimiz sözler vardır ya ''seni asla bırakmayacagım.seni çok seviyorum''filan filan şimdi onlara bir selam dahi vermezken,arada o kadar mesafe olmasına rağmen nasıl oluyorda hiç kopmuyoruz.her insan en yakınına annesine babasına sevgilisine arkadaşına dostuna kızarken biz neden birbirimize kızamıyoruz sinirlenemiyoruz veya kırılmıyoruz.Gece bana çok şey öğretti kardeşliği dosluğu karşılıksız sevgiyi ögretti.Her sabah aaa acaba facede birşeyler oldumu esradan gülşahtan mesaj geldimi diye telefona sarılırken buluyorum kendimi evet bu hep böyle oluyor kesintisiz her gece birbirimize iyi geceler diliyoruz.dilemediğimiz günler olsada biz biliyoruz birbirimize iyi geceler dilediğimizi ,Gece öyle güzel şeyler yaşattı ki bana anlatılamaz sanırım ama en güzeli en özeli bizim karşılaşmamıza yolumuzun bir noktada kesişmesine yol açtı.Ailemde herkes tanıyor esrayı gülşahı...
esranın annesine gül anne diyecek kadar iyi tanıyorum esrayı,
gülşahın babası konserde gülşahı merak ettiği için beni arayacak kadar güvenmiş bana belki gülşahın en yakın arkadaşına yapmamıştı biz yüz yüze çok konuşmasakta birbirimize deli gibi bağlıyız ve bunun nedeni gece.
Şimdi öyle güzel projeler yapıyoruz ki böyle sanki damarlarımız birbirine bağlı hayallerimiz aynı hayatlarımız aynı yaşamımız aynı ve geleceğimiz aynı evlendiğimizde dahi bir birimizin nebisi bile olabiliriz o derece
teşekkürler GECE teşekkürler
.mesela bu resmi gülşahla buluştuğumuzda çektik ve keşke esra da olsaydı dedik ve kalbimizde esranın olduğunu böyle yansıttık resme işte böyle biz böyle Mükemmeliz...
G.G.E.E.C.E.E
29 Ağustos 2010 Pazar
ben aptal bir kovboyum
Ben aptal bi koyboyum biliyor musunuz?
Çok uçuk hayallerim var benim hollandaya gidip lezbiyen bi ilişkiye başlamak veya bay iks uğruna kendimi dağlara taşlara vurmak onu da geç londraya gidip her gece içip içim sağa sola kusmak gibi oyuzden aptal b i kovboyum evet fulyayla konuşalı az bi zaman oldu ama ben özledim lezbiyen ilişkimi her cuma saat 10da kamera açıp ağzımı burnumu yamultuyodum şekilden şekile giriyodum sabahlara kadar bay iksin bende ki yerini anlatıyordum filan aman bana katlanıyodu en azından bu aralar zate bay iksin doğum günü için hazırlanıyorum off neyapıcam bilmiyorum adam hayatımın 4te4dü anam çok zorlanıyorum...
26 Ağustos 2010 Perşembe
açılıp kapandım ve sana kapaklandım.
benim derdim kendime diyorsun ya işte içimde o 'şeyler'den oluyo o adını bilmediğim 'şeyler'den belli belirsiz buruk içimsin işte...
ben hep şu hayatta tüm istediklerimi ulaştım ulaşamadıklarımı attım çöpe,zaman kaybetmek istemedim çünkü.
Ama şimdi yapamıyorum onu yapamıyorum sana öyle bağlıyım ki makinelerle yaşayan insanlar vardır ya makinenin fişini çıkarınca hayatı biter işte öylesin sen,ne sensizliği düşüne biliyorum ne de senliliği ne dddee seni başka biriyle bu sabah öyle güzel uyandım ki gözü resminle açmıştım çünkü resimde öyle güzel duruyordun ki öyle güzeldin ki güzelliğinle günün güzelliğini unuttum oysa ki sen olmadan mutlu olabiliyordum pardon mutlu olmuyordum öyle zannediyordum neden böyle oluyo he? neden? sen hani şey demiştin eğer birşeyi yürekten istersen ve inanırsan onu yaşarsın diye peki ben böyle yapıyorum seni en saf en temiz yerimle istiyorum senin göğsünde uyumak sabaha seninle uyanmak istiyorum hatta o sabahın sonu dünyanın bitişi dahi olsa istiyorum sana güzel yemekler yapıp sana doya doya bakmak istiyorum utanmadan,çekinmeden yüzünde parmaklarımı gezdirmek istiyorum saçlarının içinde parmaklarımın kaybolmasını , bana bakarken o adını dahi bilmediğim duyguyla bak istiyorum.İşte istiyorum.Bacak hareketlerinle dans etmek istiyorum elinde ki damarları alıp yüzümde gezdirmek istiyorum.Sen evde yokken sana sürpriz yapıp her yere notlar bırakmak istiyorum.gitarının tozunu alıp her telini öpmek istiyorum.yanında ağlamak istiyorum omzuna sümüklerimi silmek istiyorum.BEN SENİ İSTİYORUM be adam ben seni istiyorum işte benim ol istiyorum sadece bana ait ol istiyorum 1 gün ol, benim ol
sözcük
Sözcüklerin yerini bulamıyorum bugün...
Kelimelerimin harflerinin sırası değişiyor...
Cümle kuramıyorum...
Ama biliyorum...
Seni seviyorum...
Herşeye rağmen...
Sana tapıyorum...
Saçına...
Gözlerine...
Gülüşüne...
Yanağındaki kavisli çukura...
Göz altı torbalarına...
Damarlı ellerine...
Burnuna...
Dengesiz bacaklarına...
Göğüs kafesinde atan o organına...
Tüm hücrelerine...
.
.
.
.
her defasında öl-ü-yor-um.
Sevgili bok kafa bugün sen benim için her günden biraz daha özel biraz daha güzel biraz daha mükemmelsin...
24 Ağustos 2010 Salı
23 Ağustos 2010 Pazartesi
18 Ağustos 2010 Çarşamba
Sesini duyduğunuz anda avuçlarınız terlemeye,kalbiniz deli gibi çarpmaya başlıyorsabu aşk değil HOŞLANMAK tır.
Ellerinizi ondan çekemiyor sürekli dokunmak ve sarılmak istiyorsanız, bu aşk değil ARZULAMAK tır.
Yanınızda bir tek o olduğu için onu istiyorsanız,bu aşk değil, YANLIZLIK tır.
Çevreniz onunla olmanızı beklediği için onunlaysanız, bu aşk değil KENDİNE GÜVENSİZLİK tir.
Üzülmesini istemediğiz için onunlaysanızbu aşk değil, ACIMAK tır.
Onun sohbetini sevip değer verdiginiz için hatalarınıhoşgörüyorsanız, bu aşk değil ARKADAŞLIK tır.
Onun iyiliği için kendinizden çok şey feda edebiliyorsanız...Bu aşk değil, YARDIMSEVERLİK tir.
AMA
O Üzgünken sizinde kalbiniz acıyorsa, işte bu AŞK tırtarif edemediğiniz bir çekim yüzünden ondan bir türlü kopamadığınız düşünüyorsanız, işte bu AŞK tır.
Herkese güçlü görünmesine rağmen onun içindeki zayıflığı hissede biliyorsanız, işte bu AŞK tır.
Başkalarını da çekici bulmanıza rağmen hiç pişmanlık duymadan onunla kalmaya devam edebiliyorsanız, işte bu AŞK tır.
Onu kimselerle paylaşamıyosanız,işte bu AŞK tır.
ben okudum begendim ben hepsiyim.
14 Ağustos 2010 Cumartesi
New life
Yıllar boyunca tek bir neden için çalıştım.Sadece üniversite olsun diye hayatımdan hayat verdim tüm ugraslarım boşa gitmedi neyse ki...
Şimdi tüm kurulmuş düzeni mi nasıl olurda yerle bir edicem ben,kocaman bir ailede yetişen ben tek kalıcam kimsesiz.Ablamlarla atışmalarımızı,abimle olan şakalaşmalarımızı,annemin sürekli konuşmasını,hacannem ve hacıbabamın sürekli aynı şeyi tekrarlamasını hatta hacıbabamın severken sırtıma vurup vurup cigerlerimi agzımda çıkartmasını,şukocumun elif bulasıkları kaldır demesini,serranın eliiiiiiff hadiii şunu yapaluım ellllliifffffff yaaeeee demesini,sanırım amcamın emirlerini bile özlicem.Eve gittiğimde tatilde bi olay anlatılıcvak ve ben o olaydan habversiz olucam millet o anı hatırlayıp krize girerken bende bi hönq havası olucak biliyorum.Artık yabancımı olucam evime herkes geldiğimde misafir gibi mi davranıcak bana offf kötüyüm hemde kötü bir yanım deli gibi seviniyo tek elif fikrine bir yanım eliff ne yapıcaksın sen ailensiz diyo çok karmaşıgım ben şimdi o kadar saydım peki can ne olucak onu ne yapıcam ona saatlerce uzak bir yerden sevicem sevmeye devam edicem ya o beni sevmeklten vaz geçerse minicikte olsa seviyo o beni neyse ki ankaraya yakın kırıkkale hemen giderim ona sarılırım ilacımı alırım.of bilemiyorum ne yapıcam deniz bile yok ben 18 yıllık hayatımda hep denizleydim deniz benim için sonsuzluktu şimdi kel dağlara bakmak kahredicek bunu biliyorum bostancı üsküdar karaköyy beşiktaş ortaköy çengelköy hasköy halıdere sahillerini ve o sahillerde olan tüm muhabbetlerimizi özlicem sana çok küfür ettim istanbul beni affet!
11 Ağustos 2010 Çarşamba
canım sevgilim bok kafam
benim biricik vazgeçemediğim bok kafam seni öyle özledim ki kokun hala burnumda bi bebekte dahi almadıgım o temiz koku sende benim biricik bokkafam seni benden başka kimse sevemez anlıyomusun inkar etme bu durumu zaten ya benimsin ya da ben kara topragın o kadar beni kara topraklara mahkum bırakma bok kafam benim ol benim gelllll gelllll sensin günüm gecem sabahım bok kafam al beni götür lan burdan....
10 Ağustos 2010 Salı
ikimiz bir fanın güller açan dalıyız.
9 Ağustos 2010 Pazartesi
6 Ağustos 2010 Cuma
aynı günde bir böcek doğar bir de çiçek!
Öyle uzun zaman geçti ki aslında 18 yıllık bir ömür kocaman bir hayat gibi gelmese de size öyle bana koca bir ömür gibi geldi.Acısıyla tatlısıyla 18 yıl zaten büyüdüğümü de öyle anladım ya aslında seçmen kağıdım gelince bi titredim güldüm salakça ayşegül hikayelerine döndüm elif sandık başında elif üniversite kapısında bla bla blaa gelelim konumuza bugun doğmuşum ben bir cuma akşamı gözlerimi dünyaya açmışım bir böcek daha eklenmiş bu hayata buna karşın bir de çiçek doğmuş adı fulyaymış herşeyimi anlattığım insan x kişiyi herkesten daha çok bilen varlık o olmasaydı sanırım herşey bombok olurdu eminim hep bana doğru yolu gösteren o olmuştur gizem gülşah ve esrayı atlamadan geçemiciiim öyle duygulu bir günkü bugun unutulmamak ve hatırlanmak çok özel bir şey içten 2 yazı ağlama nedenim olabilir zaten ağlamaya meraklı bi insan olduğum için pek sorun olmaz böyle durumlar neyse iyiki doğmuşsun çicek neden doğmuşsun böcek olayı ile kapattım bu sayfayı da pastamdan bi x çıksa sanırım dünyalar benim olur giiiibbbiiiiiiii derdim! pardon demezdim bağırırdım!
5 Ağustos 2010 Perşembe
superbokkafam!
2 Ağustos 2010 Pazartesi
Ben sadece ağlayarak seyrettim kaybedişlerimi
Sen küçücük bir ben olsaydın,Ben kocaman bir sen olucaktım.
Sen küçücük bir ben olsaydın;
*hiç birşeyin eksilmezdi.
*mutluluğun artmazdı ama azalmazdı da
*haftalık programın değişmezdi
*arkadaşlarınla aran bozulmazdı
*ailenle hep aynı olurdun
*ne eksilirdin ne de çoğalırdın
*rutin hayatına devam ederdin
*...
*...
*...
*...
bu maddeler uzar gider.
Ben kocaman bir sen olsaydım;
*Dünyada cenneti yaşardım.
The cutie pie
31 Temmuz 2010 Cumartesi
Sana
Kendimi çözmek hiç bu kadar zor olmamıştı inan ya vardım ya yoktum bugune kadar hiç bir zaman normal insanlar gibi ortada olmayı başaramadım ben,ben hep uçlardaydım.
Şimdi kendimi anlamıyorum,anlayamıyorum.Ne istediğimi dahi bilmiyorum inan.
Yokluğun öyle canımı acıtıyor ki her geçen gün ayrı bir parçam kayboluyo yok oluyo sensiz hep bi boşmuşum gibi geliyo benim olmayacağın gerçeğiyle yaşarken hep benimleymişin gibi hissediyorum.Sana ne kadar kızsam da sensiz olamıyorum anlıyor musun beni,sen benim için bi su bi nefesken yaşayamıyorum sensiz senden vazgeçemiyorum.Her defasında kendin ile kavga etmek ne demek bilir misin sen haklı olduğun halde suçlu duruma düşmek nedir bilir misin sen deli gibi yanına geleceğim günleri sayarken şimdi seni görmemek için gün saymak ne demek bilir misin kendi isteğimle seni görmek istememek...
İşte olan biten bu sadece sana gelmek istememle bir daha seni görmek istememek,biliyorum seni gördüğümde herşeyi unutucam büyülenicem yine yeniden.Sana kızamıyorum bağıramıyorum haykıramıyorum her defasında içimde patlamasıyla bitiyo tüm sinirtim yine kendimi yiyorum bugun taksimde seni görmemeyi diledim düşün ilk kez gözlerim tünelde seni aramadı arayamadı o kadar kızmıştım ki yanımda biri yokken başaramazdım ben bunu seni tek görmemem gerekiyo eğer tek görürsem hüngür hüngür ağlarım biliyorum çünkü gözlerin beni ağlama noktasına sanise bakışınla getiriyo duygularıma karşı çıkamıyorum CANIM SENİNLE OLMAK İSTİYOR HİÇ BİR ŞEYİ İSTEMEDİĞİM KADAR SENİ EVET SENİ İSTİYORUM...
Ben Candysem sen de Anthonysin aramızda dağlar kadar fark varken benim umrumda değil...
.
.
.
.
.
.
Bu gecenin şarkısı da bu olsun http://fizy.com/#s/1d0w65
29 Temmuz 2010 Perşembe
Böyle sevdim seni!
Böyle Sevdim Seni Ben seni kocaman bir yürekle sevdim. Gözlerim değil, yüreğimdi seni gören. Sen damarlarımdaki kana karışıp, geldin oturdun yüreğime. Bir başka yerde olamazdın zaten. Sen, benim en değerli yerimde, yüreğimde olmalıydın, orada kalmalıydın.
Çok aşka ev sahipliği yapan bu yürek, ilk kez bu kadar kolay kabullendi seni. Herhangi bir konuk değildin artık. Bu yüzden ne ağırlama faslı vardı, ne de uğurlama. O yüreğin gerçek sahibiydin.
Şimdi sonbahar, kışa giriyoruz ya... Ben dört mevsim baharı yaşadım seninle. Çiçek çiçek açtın yüreğimde. Gökkuşağı zayıf kaldı, senin renklerin karşısında. Taze bir yaprak gibi yeşildin. Açelyaydın pembeliğinle. Üzerine çiğ taneleri düşmüş sarı güldün. Kırmızıydın bir ateş gibi. Ve maviydin... En çok bu renkle anmayı sevdim seni. Denize tutkundum, denizi sensiz, seni denizsiz düşünemedim.
Seni severken dünyayı da sevdim ben, insanları da... Kendime bile dar gelirken, içinde herkese yer olan bir hayatın sahibiydim artık. En kızgın, en tahammülsüz olduğum anlarda bile, seni düşünmek yetti bana. İçimdeki sevinç yüzüme yansıdı, güldüm. Beni güldüren senin sevgindi ve ben kaygısız, içten gülüşün ne demek olduğunu, nasıl güzel bir şey olduğunu anladım seninle.
Her şeye rağmen sevdim seni. Güçlüydüm ve aşamayacağım hiçbir zorluk yoktu. Koca bir kente, koca bir ülkeye kafa tutabilirdim. Sen elimden tuttuğunda patlamaya hazır bir volkan gibi hissederdim kendimi. Menzil sendin ve ben o menzile ulaşmak için önüme çıkan her şeyi yok edebilirdim. Sana ulaşmamı engelleyecek her şeyi eritirdim, kül ederdim. Sana ulaştığımdaysa sakin bir göle dönüşürdüm. Ve o göle bir tek sen girebilirdin.
Sevdim ve hayrandım da... Her halin çekti beni. Duruşunu, uyumanı, gülmeni, kızmanı, şaşkınlığını, saflığını, kurnazlığını, çocukluğunu, olgunluğunu sevdim. Sesini de sevdim suskunluğunu da. Küçük oyunlarını, kaprislerini, sitemlerini, korkularını sevdim. Seni ve o doyumsuz sevdanı, uçarı sevdanı anlatacak kelime bulamadım çoğu zaman. Sığmadın cümlelere ve hiçbir cümle seni yeterince tarif edecek kadar derin olmadı.
Seni severken yorulmadım. Çünkü sen yaşam kaynağıydın. Her gün yenilendim. Seninle çoğaldım, büyüdüm. Eksik kalan neyim varsa tamamladın. Ölmeyecektim çünkü sen ölmezliğin ta kendisiydin.
Sevdim işte ötesi yok...
Çok aşka ev sahipliği yapan bu yürek, ilk kez bu kadar kolay kabullendi seni. Herhangi bir konuk değildin artık. Bu yüzden ne ağırlama faslı vardı, ne de uğurlama. O yüreğin gerçek sahibiydin.
Şimdi sonbahar, kışa giriyoruz ya... Ben dört mevsim baharı yaşadım seninle. Çiçek çiçek açtın yüreğimde. Gökkuşağı zayıf kaldı, senin renklerin karşısında. Taze bir yaprak gibi yeşildin. Açelyaydın pembeliğinle. Üzerine çiğ taneleri düşmüş sarı güldün. Kırmızıydın bir ateş gibi. Ve maviydin... En çok bu renkle anmayı sevdim seni. Denize tutkundum, denizi sensiz, seni denizsiz düşünemedim.
Seni severken dünyayı da sevdim ben, insanları da... Kendime bile dar gelirken, içinde herkese yer olan bir hayatın sahibiydim artık. En kızgın, en tahammülsüz olduğum anlarda bile, seni düşünmek yetti bana. İçimdeki sevinç yüzüme yansıdı, güldüm. Beni güldüren senin sevgindi ve ben kaygısız, içten gülüşün ne demek olduğunu, nasıl güzel bir şey olduğunu anladım seninle.
Her şeye rağmen sevdim seni. Güçlüydüm ve aşamayacağım hiçbir zorluk yoktu. Koca bir kente, koca bir ülkeye kafa tutabilirdim. Sen elimden tuttuğunda patlamaya hazır bir volkan gibi hissederdim kendimi. Menzil sendin ve ben o menzile ulaşmak için önüme çıkan her şeyi yok edebilirdim. Sana ulaşmamı engelleyecek her şeyi eritirdim, kül ederdim. Sana ulaştığımdaysa sakin bir göle dönüşürdüm. Ve o göle bir tek sen girebilirdin.
Sevdim ve hayrandım da... Her halin çekti beni. Duruşunu, uyumanı, gülmeni, kızmanı, şaşkınlığını, saflığını, kurnazlığını, çocukluğunu, olgunluğunu sevdim. Sesini de sevdim suskunluğunu da. Küçük oyunlarını, kaprislerini, sitemlerini, korkularını sevdim. Seni ve o doyumsuz sevdanı, uçarı sevdanı anlatacak kelime bulamadım çoğu zaman. Sığmadın cümlelere ve hiçbir cümle seni yeterince tarif edecek kadar derin olmadı.
Seni severken yorulmadım. Çünkü sen yaşam kaynağıydın. Her gün yenilendim. Seninle çoğaldım, büyüdüm. Eksik kalan neyim varsa tamamladın. Ölmeyecektim çünkü sen ölmezliğin ta kendisiydin.
Sevdim işte ötesi yok...
28 Temmuz 2010 Çarşamba
Her yanlıştan doğar bir doğru!
uzun süredir ağlamıyordum veya ağlayamıyordum.Kronik sulu gözlü bir insan olmama rağmen uzun çok uzun süre ağlamadım ne onu düşünürken ne hepsini nede başka birini ama bugun ağlayasım vardı ağladım dünde öyleydi...
Herkesin bir ağlama şekli varmış!
Bazıları sadece içine akıtırmış kurşunlarını...
Bazıları çığlık çığlığa ağlarmış...
Bazıları gülerken ağlarmış...
Yeri mekanı da farklı olabiliyormuş kimisi bir odaya kapatıyormuş kendini,kimisi bir yorganın altında içindekileri döküyormuş bende genelde duşta ağlarım oturur saatlerce ağlarım bugunde aynı şeyi yaptım hüngür hüngür ağladım canımın acısını atmak istedim ama hala atamadım böğrümde kocaman bir taş varmışcasına bide bugun bi şarkı keşfettim o ayrı mahvetti ya beni zeynep sağdaş diye bi hatun uzun süredir sevmiyordum bu tarz şarkıları zaten yeterince melankoliğe vuruyordum kendimi istesem de istemesem de şizofrenik olduğumu kabul ediyordum.
Neden böyle oluyor neden hep insan kendi içinde yaşıyor fırtınaları bugun puccaya sorular sordum evet ona benziyorum hele kitabının ismi yok mu bitiriyo beni ''küçük aptalın büyük dünyası'' ben o hayattan yaşıyorum.
Ağlayarak zırlayarak ama geçiyo bu günler bi türlü geçiyo hayatla ölüm arasındaki çizgiyi defalarca görmüş ben o çizgi kısa diyenlere inatla diyorum ki uzun o çizgi upuzun hemde tüm mutlu anlarının gözüne gelmesi bu yuzden hep vazgeçişler oluyo bir gün o günlere rağman onu başarabilmeyi umuyorum neler aldık ki hayattan acıdan başka bide şu yalan yok mu her acı olgunlaştırır neden 18 yaşımda 40 yaşındaki olgunluga sahip olabiliyorum ben yaşımın geregini yapmak isterken acıların beni olgunlaştırmasını istemiyorken neden hep buna mahkum oluyoruz...
Her yanlıştan bi doğru çıkıyorsa sen yanlışsan doğru nerde nerede biran önce gelsin yoksa hep yarım kalmaya mahkum olucam.....
27 Temmuz 2010 Salı
-I'm going back to cesspool!-
çöplüğüme geri dönüyorum hep orda olup ama orda olmadığıma inandığım mükemmel çöplüğüme canımı o kadar acıtıyorlar ki artık dayanamaz oldum her defasında hep yenilmeye hayal kırıklığına uğramaktan bıktım bir dala tutunmaktan ve o dalın hep kırılmasından bıktım 3 yılımın heba olmasından ve ''geçer'' ''unutursun'' diyenlerin haklı olmasından yoruldum hep onlara bir şey olmasın diye düşünürken neden hep onlar bana bir şey yapıyo günahım çok sevmek mi yeter bıktım usandım herşeyden neden hep korktuğum şeyler başıma gelir ki onların ardından ağlamak neden hep bana düşüyo neden onlar benim bu kadar umurumken ben onların umuru dahi olamıyorum ya ben çok aptalım ya çok duygusalım yada ikisiyim
evet onların gözünde hiç bir şey olmadığımı bilmek rahatlatıyo beni evet koca bir hiç birşey o kadar güzel günler yalanmış anladım ayaklarıma gelmeler gülmeler hepsi yalanmış hep sahte gülücüklere inanmışım hep öyle sanmışım kendime hiç bir şey yapmazken onlara yapmışım duaları onlara beddualarıo kendi üstüme dahi almayı kabullenmişken böyle olması mahvediyo beni haksız çıktım yine yine onların dedikleri çıktı yoruldum artık yoruldum 4 agustosta gitsinle çalsınlar eğlensinler dans etsinler sahte gülücükler yaysınlar benden bu kadar bitti!!!!
Teşekkürler 4 mükemmel eleman!
Teşekkürler ömrümü çalan 4 mükemmel eleman!
Teşekkürler beni ağlatan 4 mükemmel eleman!
Teşekkürler hep beni yenilgiye uğratan 4 mükemmel eleman!
Teşekkürler!
Teşekkürler!
Teşekkürler!
Teşekkürler!
Teşekkürler!
Teşekkürler!
Teşekkürler!
Teşekkürler!
Teşekkürler!
Teşekkürler!
Teşekkürler!
Teşekkürler!
Teşekkürler!
Teşekkürler!
Teşekkürler!
Teşekkürler!
25 Temmuz 2010 Pazar
İstiklal
(Selam diyerek bir bloga başlanır mı bilmiyorum ama başlayacağım işte)
Selam uzun bir süredir yazı yazmak istiyordum anca yeni müsait olabildim.Hergün evde canım sıkılıyo artık aynı şeyleri yapmaktan sıkıldım sabah aynı öğle aynı hele akşamları hep bi umitle taksime gidip onu görme isteğim beni bitiriyo her defasında işte o gun bugun evet görüceksin diye kendimi kandırıyorum hep son ana kadar evet şu köşeden şu kitapçıdan şu cafeden çıkıcak diye avutmalar her an onu görücekmişcesine üstünü başını toplama hep tetikte olma ve utangaçlık tünel beni utangaç görmemişti hiç ama artık tünelde bile kırmızı geziyorum her an bir yerden çıkıp gelicekmişcesine abim bile artık kızmıyo nedeni açık giyinmeyen elif ''o görür maazallah'' korkusuyla yakası bağrı kapalı şeyler giymek gibi ama hep aynı sonucu almaktan bıktım neden yok neden sanırım ajandasına benim istiklale çıkıcağım zamanları not ediyo o günleri kendine yasaklıyo artık bunu ciddi ciddi düşünmeye başladım veya bi köstebek var heemn arıyo benim istiklale çıkacagımı haber veriyo ve o oturuyo oturduğu yerde off sıkıldım ama bugun ece sükanı gördüm taksimde onun ne işi var orada gitsin o nişantaşına filan bıraksın onun yerine x kişiler geçsin deliriyorum artık istanbul kitapçısının önünde 5 dakika duruyorum sırf zamanında oralarda oldu diye evcet kabul ediyorum ben hastalıklıyım evet bir gün delirirsem o x kişi yüzünden!
alınan son bir habere göre sevgili basçı g kişi tünellerdeymiş bugun peki ben neden hiç denk gelmem kızdım bak!
18 Temmuz 2010 Pazar
18.07=sonsuzluk
65 yıl bir ömür neredeyse asıl aşk bu olmalı 65 yıl sadece bir kişiye bağlı kalıp tüm kaprislerini,sinirlendiğinde kendini kaybedişlerini,mutluluğunu,hüznünü herşeyi paylaşmak hatta bazen çekmek.Özgürlük denen mükemmel şeyi unutmak kadın için kendini sadece evine ve çocuklarına adamak erkek için ise işten gelip ne kadar yorgun olduğunu bilse de yinede çocuklarının oyun isteğini kırmayıp saatlerce oyun oynamak ve karısının hoş geldin lafında mutluluğu bulmaktır İşte böyle bi hikaye bugünkü 65 yıl önce birbirlerini görmüş bir çiftin hikayesi 2 günlük evliliklere karşı 65 yıl omuz omuza el ele tutunabilmektir acısıyla tatlısıyla beraberce bir ömür sürmektir.Ben gözümü açtığım da ilk onları gördüm dedemin üstüme titremeleri babaannemin ağzıma devamlı bişiler tıkıp benim kilo almamı istemesi gibi dedem için herzaman herkesten farklı oldum evet biliyorum bunu beni seviyor biliyorum hemde hiç bi torununa olmadığı kadar büyük bi sevgiyle bazen bu sevgiyi hak etmediğimi düşünsem de sanırım sevgi kavramı ister istemez karşılıklı oluyor onlar hayatımın en büyük bölümü en temiz ve en çıkarsız bölümü Onlar hayatım mutluluğum hüznüm eğlencem neşe kaynağım iyi ki
varsınız Kemal ve Safiye çifti <3
17 Temmuz 2010 Cumartesi
sıkıntı+sıcak=yemek
Bir çok sıkılma türü var ama benim ki artık hepsini aşmış bi durumda sıcak ve sıkılmak çok acayip bi duygu kötü yani daraltı afakanların basması durumunu yaşıyorum kendimi yemeğe ve müziğe verdim resmen sabahtan beri yemek yiyorum demek bende sıkıntı yemek olarak tepki veriyo sabah açılışı kahvaltı ile yaptım ve sonrasını saymak istiyorum,istiyorum çünkü kendi ayılığımı herkes bilmeli buz parmak üstüne brownie intense 1 kiloluk dondurma açıldı peşine oda yetmezmiş gibi 1 tane lahmacun yedim tam ohh duruldum derken mutfağa su içmek için gittiğimde dolabı açıp bi baktım karpuz gözlerim parladı resmen aldım bide karpuz yedim artık böyle su komasına giricektim ki o doritosları görünceye kadar dedim hadi 2 tacodan atim agzıma 2 tane nachodan atim dedim bi açtım 2 paketi öylece mideme indi yeter yemicem dedim ve film açtım ah açmaz olaydım o sıkıntıma sıkıntı kattı gene daraldım dedim en iyisi soğuk bi duş,iyi gelmişti bu duş çantamdan deodorantımı almak için ilerledim ve çantamı elime aldım böyle mutlu olmuştum o kadar şey yiyip hala kusmadığım için kendimi şanslı bile görmeye başlamıştım ki çantamda ki vividenti görünceye kadar dayanamadım attım ağzıma iki tane tamam bu sondu ama hala korkuyorum bişiler görüp yiyicem diye at gözlüğü takmak istiyorum görmek istemiyorum ıvır kıvır zıvır ama görücem kesin ve görmemezlikten gelmeye çalışıcam sıkıntı hali hala devam ediyo sıcakla bir olunca daha bi kötü oluyo sanırım bi taksim yapmalıyım yoksa nanay nanay nanay istiklali 10 defa gidip gelsem anca yakarım auhauha taksimin delisi polly* neyse bunu yazarken de sıkıldım görüşürüz blök
27 Haziran 2010 Pazar
27.06.10 20:33
Umut etmek...
hayallerinin her daim yaşaması bence,her acıdan başka bir mutluluk payı çıkarmak belkide O kadar çeşitli umut var ki belki evrensel bir dildir.
Bu aralar o kadar karmaşığım ki kelimelerim bile karışıyor cümlenin nesnesini öznesini yüklemini doğru yerlere koyamıyorum ruh halimde öyle işte...her sabah güne merhaba diye uyanan ben artık merhaba diyemiyorum güne belki demek istemiyorum bilemiyorum.Günesin doğuşu hep bir umut kaynagı olurken hayatımda artık gece ayın çıkması umut kaynağım oluyor belki geceyi gerçekten seviyorum yalnızlığın içine çöktüğü o karanlık geceler...
Kendinle yapayalnız kalıyorsun ya, anlıyorsun düşünüyorsun herşeyi en ince ayrıntısına kadar belki bi meltem esiyo göz yaşını silmek için geceden saklayamıyorsun göz yaşını belki etrafındaki hiç kimse görmüyor ama o görüyor.Çünkü bir tek gece görüyo mutluluklarını kinini nefretini herkese olan kırgınlığını, belkide tek dert ortağımız gecedir kim bilir?
içim karanlık içim aydınlık içim içimi yesede bu böyle can sıkıntımı artık kendimle oynayarak kurtuluyorum şu sıralar kafamda mavi saçımla bıyık yapıyorum salakça gülmeme neden oluyo şimdi bide geçici dövme yaptırıcam oraya da seni kazıtıcam .Her ne kadar ben senin umrunda olmasamda sen benim umrumdasın hatta umrumunda ötesindesin.Dün D&R'ye girdim gene her zaman ki yerimi aldım bi roman gördüm ''küçük aptalın büyük dünyası'' diye ne güzel bir kitap adıdır o küçük salak elifin büyük dünyası tam bana laik aldım elime inceledim esrarengiz yazarı bi online blog yazarı ooo demek oda benden(bizden) kitabı alıcaktım ama çok pahalıydı 200 sayfaya değmez dedim bıraktım elimden sonra 3. reyondaki kitaplara yöneldim kişisel gelişim bölümü en çok sevdiğimden,kitabın adı ''ya bir yol bul ya bir yol aç ya da yoldan çekil''diye bir kitap elime alır almaz sen geldin yine aklıma ya bana bir yol bulucaktın ya bir yol açıcaktın yada yolumdan çekilicektin aldım yine reyona düzgünce yerleştirdim kitabı etrafıma bakındım herkesin yanında biri vardı dostu sevgilisi kardeşi kuzeni birileri vardı gıcık gıcık baktım onlara belki kıskandım bilmiyorum bir çift gözüme ilişti el ele tutmuşlar pop/rock cdlerini dolaşıyorlardı dikkatle çifti izledim çok mutlulardı biraz yaklaştım yanlarına konuşmalarına kulak misafiri oldum çocuk elindeki özlem tekinin yeni cdsini almış kıza şarkı mırıldanıyordu kızda gözlerine bakarak eşlik ediyodu kıskandım gerçekten kıskandım bende onun gözlerine bakarak minik yüreğine şarkısını mırıldanmak istiyorum onları öyle görünce hemen çıktım dükkandan sonra kendimede kızdım niye kıskandın diye sokakta yine herkes el ele dedim bunlar benim karşıma bilerek mi çıkıyo herkesin gözünün içi gülüyo benimse gözümün feri sönmüş yürüdüm istiklalde avanakça bir umut tünele indim dedim belki belki onu görürüm diye ama yoktu dahada kötü oldum işte o zaman hani başında dedim ya yazının umut etmek diye umudum kalmamıştı benim o anda...
12 Mayıs 2010 Çarşamba
creep
Radiohead grubunu seviyorum çünkü onlar da gizli bir şey var.Her ruh haline uygun şarkılarının olması bir kenara hislere tercuman bile olabiliyor o şarkılar.Creep adlı parça hayatımda beni başka bir şarkı anlatır mı acaba çok merak ediyorum.Öyle güzel sözler ki 'You are just like an angel' diyo ve ekliyo 'I'm a creep' deli gibi tek taraflı sevgiyle baş başa bırakıyor seni sadece senin sürüngenliğin ve onun melekliğiyle baş başa bırakıyor seni 'I want you to notice when I'm not around' derken neden illa ki bir göz yaşı düşüyor gözünden deli gibi seven insanın çünkü senin farkında olduklarının yanı sıra onun farketmediği çok şey var.'You are so fucking special' derken tüm kalbinle söyleye biliyorsan ne mutlu ama 'I wish I was special' dediğin her an burukluk yaşıyorsan kendini bir sürüngenden başka ne olarak görebilirsin ki onunla olabilmek için kendini o kadar aşşagıda görüyorsun ki hayata sıfırdan başlamak istiyorsun 'I want a perfect bodyI want a perfect soul' diye haykırıyorsun onun mükemmelliğinde kayboluyorsun bazen ve 'What the hell am I doing here,I don't belong here'diye kendinden nefret ediyorsun onun yanına laik olmadığını düşünüyorsun ve 'ben bi sürüngenim ben bir ucubeyim diye dolaşıyorsun etrafta belli belirsizce belki sokaklarda geziyorsun 'run,run,run,run' sesleri kulaklarını sağır edicek kadar yüksek ve şiddetlice duyuyorsun.
When you were here before
Couldn't look you in the eye
You're just like an angel
Your skin makes me cry
You float like a feather
In a beautiful world
I wish I was special
You're so fucking special
But I 'm a creep
I 'm a weirdo
What the hell am I doing here?
I don't belong here
I don't care if it hurts
I want to have control
I want a perfect body
I want a perfect soul
I want you to notice
When I'm not around
You're so fucking special
I wish I was special
But I'm a creep
I'm a weirdo
What the hell am I doing here?
I don't belong here
She's running out again
She's running out
She run, run, run run
Run
Whatever makes you happy
Whatever you want
You're so fucking special
I wish I was special
But I'm a creep
I'm a weirdo
What the hell am I doing here?
I don't belong here
I don't belong here
veee
aslında şarkı başlıyor....
When you were here before
Couldn't look you in the eye
You're just like an angel
Your skin makes me cry
You float like a feather
In a beautiful world
I wish I was special
You're so fucking special
But I 'm a creep
I 'm a weirdo
What the hell am I doing here?
I don't belong here
I don't care if it hurts
I want to have control
I want a perfect body
I want a perfect soul
I want you to notice
When I'm not around
You're so fucking special
I wish I was special
But I'm a creep
I'm a weirdo
What the hell am I doing here?
I don't belong here
She's running out again
She's running out
She run, run, run run
Run
Whatever makes you happy
Whatever you want
You're so fucking special
I wish I was special
But I'm a creep
I'm a weirdo
What the hell am I doing here?
I don't belong here
I don't belong here
şarkı çığlıklarında kaybolmaya mahkum oluyor.
11 Nisan 2010 Pazar
Bak zaman doldu...
Yine zaman doldu elimizde kalan ne senelerin yorgunluğu o kadar şey geçti ki uzuuun dediğimiz yıllar aslında bşr gün kadar kısaymış anladım.Ne kadar başa çıkmışsak dertlerle bir yerde tıkanmış yolunu bulamamış 12 yıllık okul hayatıma neler sığdırmışım oysa ki yosunlaşmış hatıralar daha dün gibi aklımda hayaller gerçekleşen veya gerçekleşmeyen olsun acıda olsa tatlıda olsa seviyorum bana acılar ögretti güçlü olmayı bana sevgiler öğretti bağlılığı ah şimdi gelecekte geçmişte düşünecegim tek herif öğretti bana aşkın ne oldugunu bilmiyorum o çok değişik geçen beyaza çıktıgında hissettim bişi vardı gözünde beni rahatsız eden kalbimi acıtan ve varmış öyle bişi artık nasıl bi bağ kurmuşsam onunla ben bile şaşırıyorum şu dünyada sadece ondan vaz geçemiyorum geçememde o kutsal geçen esra sen onun sevgilisi değilsin ama o senin sevgilin dedi düşündümde gerçekten öyle o benim sevgilim zaten o dünya o nefesim o eroinim bilmiyorum o çok değişik onu herşeyimden çok seviyorum belki o bunu bilmiyo ama İYİ Kİ VARSIN SENİ SEVİYORUM
2 Nisan 2010 Cuma
what's on your mind?
Ne yaptığımı bilmiyorum .Belkide bilmek istemiyorum.Herşey o kadar karışık ki hayatımda dur hayır gibi kelimeler bir anda evet devam et diye dönüyor.11 NİSAN'ı düşündükçe karnıma ağrılar giriyor,bir gün oo evet ilk sınav süper geçicek dediğimde hep diğer gün neden tersini düşünüyorum.Şimdi okuldan bir hafta izin aldım.Peki bu bir haftada herşeyden vazgeçip bütün gün test çözmem gerekiyor bunun farkındayım çözüyorumda üstelik,peki bir güzel şeyle bir iğrenç şey yan yana olursa ne olur?Aylardır beklediğin konser şimdi sınava 7 gün kalaysa konsere gidersem kendimi çok rahat hissedicem biliyorum bir gün bile olsa iyi gelicek bana ama ya 11 Nisanı var bu işin stresli,karnına ağrılar saplanan,gözlerin şaşıbeş olduğu sınava ne demeli 2 ucunda da bıçak var ya batarsa bana?Biri benim için mükemmelliyettende öte bir gün diğeri ise berbat bir gün iki çelişki iki tane iğne bir yanım diyor hayır elif gitme şimdi yaşayacagın bir gün ama gitmezsen gelecek yıllarda her gün karar vermesi çok zor hatta çok çok zor bu bir haftayı bir atlatsam sınavım güzel geçse GECE konserleri olsa onalara gitsem tabi bu bir hayal! bu sınavdan sonra LYS ve YDS denilen iğrenç sınavlşar var onlara daha çok çalışmak zorundayım istesem de istemesemde hadi bakalım çıkın işin içinde ya bir sene dişimi sıkıcam yada gidip eğlenip günü mü gün edicem ama günümü gün edersem 1 yıl ederim ya diğer yıllar? dişimi sıkarsam 1 yıl hatta topu topu 3 ay sanırım nefsime uymamalıyım ve oturup konu tekrarı ve test çözmeliyim... Hadi hayırlısı elif iki ucu boklu değnek....
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)